28 Nisan 2013 Pazar

Direnişin Ritimleri Dayanışmaya Çağırıyor


Polis tekmesine, tomaların suyuna, biberine; Bum Shakala Bum Shakala Bum Shak!
İsyanın öfkesinin enstrümanlarla sokaklarda birleşmesine; Tak Tak Tak  / Tak Tak…

Barikatlar önünde sıkışıp tepişmekten nasibini alan yamulan BUM!, patlayan  BUM BUM! enstrümanlarımızı yenilemek için, direnişin sesine enstrümanlarımızın sesi eşlik etmeye devam edebilsin diye, 
 
Düt, Düt, Düt, Düt
Direnişin Ritimleri, dayanışma gecesine davet ediyor; iştirakiniz bizi sevindirir.

One, two, three, four; What are we here for?:
2009’da Direnistanbul Koordinasyonu'yla birlikte, IMF ve Dünya bankasına karşı tüm eylemliliklerde, direnişin şenliğine kahkaha ve dansı bulayıp başladık ritimleri sokağa taşımaya. O zamandan bu zamana , tahakküme karşı isyan çığlığını yükseltmeyi dert bildik. Hayvan özgürlüğü hareketinden ekoloji hareketine, kent ve işçi hareketinden, lgbt ve feminist harekete…
Sambayı politik bir eylem olarak kullanan, anti-kapitalist, anti-otoriter, anti-militarist,  anti-seksist, homofobi ve transfobi karşıtı transnasyonal bir ağın parçası olarak, biz: Ne müzisyeniz, Ne sanatsever, Ne de hayvansever; sadece özgür yaşamı savunan eylemcileriz.

Şimdi:Everybody trans now!

12 Nisan 2013 Cuma

Festivali Emek'te Kapatıyoruz!

14 Nisan Pazar günü 16:00'da Emek Sineması'nın önünde buluşuyoruz. Emek'te açtığımız festivali, yine Emek'te kapatıyor, Mücadeleye Devam Ediyoruz.

Bazen zaman hızlanır, bir anlığına her şey imkan dahilinde görünür. Bize “alternatif yok” diyen siyasi iktidarlara ve sermayeye karşı, inatla “var” deriz; bir gün bir kapıyı açarız ve mümkünün kıyısındayızdır.

Böylesi bir kapı araladık.

2009’dan beri Beyoğlu Belediyesi’nin ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın onayıyla Multi Türkmall ve Kamer İnşaat eliyle gerçekleştirilmek istenen yıkım projesine karşı çıkan bizler için bu seneki Festival her zamankinden daha hareketli, daha heyecanlı ve daha güçlü geçti. Önce “kamu” olarak Sinemamızın kapısını tekrar araladık ve Festival’in açılışını Emek Sineması’nda gerçekleştirdik. Sonra, bize ait olan Yeşilçam Sokak’a girmek istediğimiz için biber gazı, tazyikli su ve coplarla saldırıya uğradık, inatla dağılmadık ve hep beraber haykırdık: “Emek Bizim İstanbul Bizim!” Burada duracak değiliz. Yıkımı engelleyip Emek Sineması’nı geri alana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Sokaklarımıza, meydanlarımıza, mahallelerimize, sinemalarımıza, kentimize ve bütün bu alanları bizlerin kılan kentsel hafızamıza, yaşamlarımıza yapılan saldırılara karşı bir aradayız!

Açılışını Emek Sineması’nda yaptığımız Festival’in kapanışını gerçekleştirmek, mücadeleye devam edeceğimizi haykırmak, dahası hayatı festival kılmak için 14 Nisan Pazar günü saat 16:00’da Emek Sineması’nda buluşuyoruz.

Emek Sermayeyle uzlaşmayacak!
Emek Bizim İstanbul Bizim!