26 Kasım 2010 Cuma
25 kasım Borusan eylemi
BORUSAN AKSU'DAN DEFOL! from Zafer DURMAZ on Vimeo.
Doga katili sermaye medyasinin dezenformasyonuna karsi yayginlastirmaniz dilegiyle, dayanismayla...
25 Kasım akşamı Borusan'ın Çoruh Aksu Vadisinde yürütmekte olduğu HES katliam projeleri Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu ile yaşam savunucuları tarafından protesto edildi. Basın açıklamasının ardından Direnişin Ritimleri ve tulum eşliğinde eyleme devam eden aktivistler polis müdahalesi ile karşılaştı. yaşanan olayların yandaş medyada "bilinçsiz çevreciler konser bastı" şeklinde yansıtılması üzerine Coruh Aksu vadisi Koruma Platformu bir açıklama geçti.
Kamuoyuna Duyurulur
25 Kasım akşamı Borusan'ın Çoruh Aksu Vadisinde yürütmekte olduğu HES katliam projelerini Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu olarak bir kez daha protesto ettik. (Dün okunan basın açıklaması ektedir.)
Eylem sonrasında, Sanatı, katlettikleri Aksu Vadisi ile besleyen Borusan eylemimizi ve bizleri sanat düşmanı olarak yansıtmaya çalışmıştır. Oysaki eylem, sanata veya muzisyenlere degil Borusan'ın sanatı besleyen insana ve doğaya olan yıkımına karşı bir eylemdir. Bizler bütün bu sanata olan desteğin yıkımla, canlıların, derelerin, vadilerin, KULTURLERIN YOK EDILMESIYLE elde edildiğini dile getiriyoruz… Amacımız Aksu'nun sesini doğanın, isyanın ritimleri ile duyurmaktır…
Lütfi Kırdar önündeki eylemde konser girişleri bittikten sonra, yaptıkları müziğe kapı önünde devam etmek isteyen Direnişin Ritimleri grubuna polis aniden müdahale etmiş; yere düşen bir kadın arkadaşımız hem de Kadına karşı Şiddete hayır Günü’nde tekmelenmiştir. Bunun üstüne oluşan tepkilerle arbede yaşanmış ve daha bir çok arkadaşımıza şiddet uygulanmıştır.
Bu durum Borusan'ın ticari ilişkide olduğu büyük medya kuruluşları tarafından "bilinçsiz çevreciler konser bastı" şeklinde haberleştirilerek saptırılmaya çalışılmış; gerçekleri yazmak yerine Borusan şakşakçılığı yapılmıştır...
Ortada konser basmak gibi bir durum olmadığı, görüntülerden de apaçık ortadadır. İçeri girmek gibi bir teşebbüs olmamış, yalnızca eyleme kapının tam önünde devam edilmek istenmiş ve özel güvenlik ile polisin yarattığı gerginlik sonucu itişme yaşanmıştır.
Basın Kuruluşları ise basın açıklamamıza ve gerçekte yaşananlara neredeyse hiç yer vermeyerek, konuyu saptırarak yaptıkları haberlerde, Borusan'ın gerçekleri yansıtmayan açıklamalarına ise tam yer vermiştir.
Borusan eylem sırası ve sonrasında medya ve kamuoyuna "şeffaflık ilkesi gereği açmış olduğu" iyienerji.net sitesini paylaşmış, yaptıkları bildirilerle her şeyin güllük gülistanlık olduğu görüntüsünü vermeye çalışmıştır.
Borusan sitesinde Aksu vadisinin birkaç fotoğrafını yayınlayarak herkesi aptal yerine koymaya çalışmaktadır. Bu fotoğraflar arasında neden ağaçları keserlerken, borularla kimyasal atıklarını derelere akıtırken, çimento akan dereler kırmızı benekli alabalık cesetleriyle doluyken ve diğer canlılarin yasam alanlari yok edilirken, ya da kepçelerle mezarlara girerkenki görüntüleri yoktur? Borusan'ın şeffaflığı oturdukları yerden bilmezden, görmezden gelmekten ibarettik. Basını ve kamuoyunu açıkça kandırmaya, yanlış yönlendirmeye çalışan Borusan'ın ta kendisidir.
Dezenformasyon kampanyalarında kendi kurumsal sitesinde Aksu'nun mazide kalan cennet fotoğraflarını kullanmaları ise pek isabetli olmuştur; böylelikle katliamlarının boyutu daha çarpıcı şekilde ortaya çıkmaktadır. Aksu'dan güncel fotoğraflarını görebilmek için http://www.facebook.com/coruhaksuvadisi adresini ziyaret edebilirsiniz.
Hidroelektrik santraller konusunda gerçeği bir kez daha tekrar ediyoruz:
Pompalanan tüketim çılgınlığının karşılamak için enerji bahanesiyle Türkiye'nin her yerindeki akarsular, doğayı yok etme pahasına kâr peşinde koşanların yoğun saldırısı altındadır. 2000’e yakın HES projesiyle, sularımızın kullanım hakkı şirketlere devrediliyor, yatağında özgürce akan su bırakılmıyor ve sular tünellere hapsedilerek ekosistemler yok ediliyor. Sularımız şirketlere satılıyor, tarımın doğduğu Anadolu topraklarında doğa, tarım, köylülük, kültürler yok ediliyor, yaşam alanları yok edilen bu insanlar göç etmek zorunda bırakılarak, şehirlerde tüketici ve şirketlerin kölesi haline getiriliyor.
Borusan da bu yağmadan pay kapmaya çalışan bir akbaba edasıyla 2007’de enerji şirketlerini kurmuş, yukarda açıklanan düzenle HES lisanslarını kapmış, sonra da bunları “yatırım” diye göstererek şirket hisselerini Alman Energie Baden-Württemberg AG şirketine satarak “pek karlı bir operasyon” yaptığı hayaline kapılmıştır. Alman ortaklarına kurdurdukları hayalleri de yıkacağımız için peşinen özür dileriz (!)...
Borusan’ın dezenformasyon kampanyalarının ise yanıtsız kalacağı düşünülmesin. Yalanları tüm açıklığıyla ifşa eden ayrıntılı rapor çok yakında açıklanacaktır.
Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu
http://www.facebook.com/CoruhAksuVadisi/
aksuvadisi@gmail.com
-----
BASIN BİLDİRİSİ - 25 KASIM 2010
Değerli basın mensupları ve yaşam savunucuları,
Çoruh Aksu Vadisini topyekûn yok etmeye girişen, bu yok edişe yasal ve vicdani kılıf arayan Borusan'ı ifşa etmek için bir kez daha biraya geldik. Ey Basın Mensupları, Ey Sanatseverler, Ey Duyarlı İnsanlar! Çoruh Aksu Vadisi’ni tanıyınız! Bizleri var eden Anadolu’nun çığlığına kulak veriniz! Sanat sevginizin Anadolu’nun katline kılıf edilmesine izin vermeyiniz! Kar hırsıyla Anadolu’yu geri dönüşsüz bir yıkıma sürükleyen bu doğanın yok edicileri kanlı ellerini sözde kültür sanat etkinlikleriyle yıkayabileceklerini zannediyor! Bu oyuna alet olmayınız!
Borusan'ın, geçen haftalarda yayınladığı ve çok değerli yaşam savunucularını ve biz vadi halkını hedef alan açıklamasını esefle kınıyoruz!. Borusan; yok edilmeye karşı ortaya koyduğumuz tabii tavrımızı, gösterilen özenden bihaber ve yanlış yönlendirilmiş olmakla açıklamaya çalışarak, adeta incitmeden öldürmekte olduklarını itiraf etmiştir. Kendilerini; çevreye, kültüre ve sanata değer veren, destek veren bir kuruluş olarak tanımlamaları, naturası sağlam olanların bile midesini bulandırmıştır. Yaptıkları açıklamalar ile yalan ve çarpıtmalarını açıkça zikrederek, nasıl bir çelişki içerisinde olduklarını sergilemişlerdir. Böyle bir durumda, yüzlerinde kan dolaşımı devam eden herkesin yüzünün kızarması gerektiğine inanıyoruz.
Değerli basın mensupları; bu doğa harikası vadinin hayat kaynağı, can suyu; HES yapımı gerekçesiyle, gözünü para hırsı bürüyenlere, bir yerlere çıkabilmek için halkın sırtına basarak, halkı ezerek, çevreyi yaban hayatını hiçe sayarak yok edenlere, sözde topluma katkı yapan, sanatın ve doğanın dostu bilinen, köy projeleri olan Borusan’a peşkeş çekilmiştir.
Kendi söylevleri ile taraftarlarına tavsiye ve öneri sunarken çırpınan, çırpındıkça battığının farkına varmayıp suçüstü yakalanışına şahit olduğumuz Borusan’ın yıkımları acımasızca devam etmektedir.
Borusan idea ediyor, ağaç kesmedik, balık öldürmedik, mezarlardaki kemikleri kepçelerle çıkarmadık diyor. Hadi oradan…
Yayınladıkları raporda Vadide şu ana kadar 240 adet ağaç kesildiği ve buna karşılık Orman Bakanlığına binlerce ağaç dikimi taahhüt edildiği ifade etmişler. Madem ağaç kesmediniz neden orman bakanlığına binlerce ağaç parası verdiniz? Hâlbuki sayısını bilemediğiz kadar sadece ceviz ve fındık ağaçları yok edilmiştir. Kaba bir hesapla 10.000 in üzerinde yetişkin ağaç kesilmiştir.
İş makinelerinin rahat geçebilmesi için mezar duvarlarını yıkan, çıkan kemiklerin üstünü örtmeye çalışan sizler değil miydiniz?
Geçen hafta yine onlarca balık öldü, tünel çalışmaları sırasında derenin günlerce gri aktığını ve binlerce balığın ters dönerek Çoruh’a doğru sürüklendiklerine vadide bulunan herkes defalarca şahit olmuştur.
Bu sular, yeşil deyince parayı hatırlayanlar için belki boşa akıyor olabilir ama bu vadileri yurt edinenler için bu suyun bir damlası dahi boşa akmamaktadır.
Su boşa akar demek doğanın varoluşuna hakarettir. Böyle lümpen söylemlerle, sözde enerji gerekçesiyle Türkiye'nin her yerindeki akarsular, doğayı yok etme pahasına kâr peşinde koşanların saldırısı altındadır. 2000’e yakın HES projesiyle, sularımızın kullanım hakkı şirketlere devrediliyor, sular tünellere hapsediliyor, yatağında akan su bırakılmıyor. Anadolu dünyanın en önemli doğal kaynağı haline gelen suların paylaşım savaşlarının sahnesi edilmiştir. Sularımız şirketlere satılıyor, tarımın doğduğu topraklarda doğa, tarım, köylülük yok ediliyor… Kendileri de HES patronu olan büyük medya kuruluşları, büyük reklam veren olan HES şirketlerini ürkütmek istemeyen medya kuruluşları sistematik sansür uyguluyor. Bizler mankafa edici magazin bombardımana tutulurken topraklarımız ayaklarımızın altından çekiliyor, ortak ruhumuzun kalesi Anadolu yok ediliyor!
Hükümet son olarak sözde Tabiatı Koruma Kanunu tasarısını meclise sundu: Bu yasa tasarısı tüm doğal sitleri otomatik olarak kaldırıp, korunan alan yada değil, tüm yasam alanlarımızı sermayeye sınırsız sunmak üzerine kurgulanmıştır. Mevcut durumda bile sit alanlarının yok edilmesine yönelik “projeler” devam ederken bu çıkartılmak istenen “yasa” ile Türkiye’nin dereleri vadileri ovaları, kültürel varlıkları ve tarihi “rant” uğruna “yasal” olarak yok edilecek ve çevreciler yaşam savunucuları yasadışı ilan edilecek. Uyanın artık!
Aksu Vadisi ve halkı adına sizlerden açık kalplilikle beklentimiz şudur: Biz bu projenin A dan Z ye yanlış olduğunu, kamu yararının yapılmasında değil, yapılmamasında olduğunu biliyoruz. Bizim ve vadide yaşayan diğer tüm canlıların, yani bitki ve hayvan varlığının hayat kaynağını oluşturan suyun alınmasıyla bu varlıkların tümünün yok olacağına, bölgede onarılamaz sosyal ve çevresel felaketlere neden yadsınamaz bir gerçektir. Aksu Vadisi haklı davasından asla vazgeçmeyecek, sonuna kadar yaşam alanlarını savunmayı sürdürecektir. Katil Borusan Aksu’da yaptığı yıkımı son taşına kadar telafi etmeden bu isyanı durduramaz, vadinin gerçek sahipleriyle uzlaşamaz! Sizleri de Borusan’ın gerçek yüzünü görmeye, topraklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Katil Borusan Aksu’dan Defol!
Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu
http://www.facebook.com/CoruhAksuVadisi/
aksuvadisi@gmail.com
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder