10 Temmuz 2011 Pazar

KARDEŞİME DOKUNMA!

Kadıköy Moda Havuzbaşı'nda toplanan yaklaşık 300 kişi, geçtiğimiz hafta alkol aldıkları gerekçesiyle 7 kişinin sokak ortasında dövülmesini protesto etti. "Kardeşime Dokunma" söylemiyle düzenlenen protestoya Direnişin Ritimleri de destek verdi. Protestoda okunan basın açıklamasını aşağıda bulabilirsiniz:

BASINA ve KAMUOYUNA, 

2 Temmuz 2011, gece yarısı Kadıköy Dr. İhsan Ünlüer Sokak’ta hunharca bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Sokak sakinleri, sokakta içen gençler, yoldan geçen vatandaşlar, çöp toplayan çocuklar kısacası o esnada sokakta her kim varsa, üzerlerinde “Hells Angels”, “Red Devils”, “Support 81 Turkey” yelek ve t-shirtleri bulunan bir grup saldırgan tarafından tartaklanmış, öldüresiye dövülmüş, bıçaklanmış, apartmanların pencerelerine taşlar ve şişeler fırlatılmıştır.

Bu olay basında yansıtıldığı gibi barda başlayıp sokağa taşınan, önceden varolan bir husumetin sonucu meydana gelen alelade bir sokak kavgası değildir. Olay öncesinde hatta olay boyunca hiçbir tartışma gerçekleşmemiştir. Saldırganlar planlı ve organize bir şekilde gelmişler, yaklaşık 10-15 kişilik bir grup sokağın giriş ve çıkışlarını tutup, geri kalan 20-25 kişi de sokakta önüne geleni darp etmeye başlamışlardır. Olay yeri adeta bir açıkhava işkencehanesine çevrilerek herkese fiziksel şiddet uygulanmış ve onlarca insan yaralanarak sokak kan gölü haline getirilmiştir.

Ayrıca, olaydan 10-15 gün kadar öncesinde, bu olayın provası gerçekleştirilmiş, hafta içi sakin bir akşamda yine aynı sokağa benzer bir pervasızlıkla giren saldırganlar, boşaltın sokağı, burada bir daha içki içilmeyecek nidalarıyla, sokakta içki içip sohbet eden 10-12 kişinin suratlarına biber gazı sıkıp saldırıda bulunmuşlardır. Medyanın bu olayın mağdurlarını yalnızca ‘sokakta içki içen bir grup genç’ olarak tanımlaması, saldırıya uğrayanların bu saldırının oluşumunda bir payı olabileceğini ima etmesi büyük bir haksızlık ve duyarsızlıktır. Medya, sokak sakinlerinin sokakta içki içilmesi ile ilgili şikayetlerinin bu olayın bir nedeni olmadığını; aralarında ast-üst ilişkisi olan bu motorsiklet çetesinin şiddet kültüründen beslenip bundan zevk aldığını ve bu grubu bu işe yönlendirmiş başka çıkar sahiplerinin olabileceğini de göz önüne almalıdır.

Saldırganların kimliklerini saklama gibi hiçbir çaba içerisinde olmaması ve saldırı yerine Kadife Sokak ve Haci Şükrü Sokak üzerinden gelip, yine aynı yollardan ellerini kollarını sallayarak uzaklaşmaları, çeşitli görgü tanıklarının ifadelerine göre olaydan sonra saldırganların bir kısmının barlar sokağında bazı mekanlarda rahatça içki içmeye devam etmeleri, polisin olay yerine geç gelmesi, olaydan 2-3 gün öncesinde kimileri tarafından bu saldırının gerçekleştirileceğinin biliniyor olması bu olayla ilgili diğer düşündürücü konulardır. Medyayı bu konuda haber yaparken tüm bu gerçekleri de göz önünde bulundurarak daha duyarlı ve sağduyulu bir tavır sergilemeye davet ediyoruz. Her ne gerekçeyle olursa olsun şiddet kültürünün üretilmesine ve desteklenmesine karşıyız. Sokaklar zorbaların, tacizcilerin, saldırganların, çetelerin değil orada yaşayan ve orayı yaşanır kılanlarındır. 

KADIKÖY SAKİNLERİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder