Mısırlı aktivist kadınların yazmış olduğu metnin Türkçe çevirisi:
(6
ŞUBAT 2013) BİZ; Dünyanın her yerinden ve her milletten farklı bireyler
olarak cinsel terörün salgın gibi yayılmasını sessizlik içinde
izlemeyeceğiz!
Süregelen Mısır Devrimi’nde kendi bedenlerinden ödün vererek mücadele eden cinsel saldırı mağdurları ve Tahrir’i kurtarmak için hayatlarını tehlikeye atan cesur gönüllülere desteğimizi, dayanışmamızı ve selamımızı göndermek istiyoruz.
Bu yüzden, dünyanın her yerinden insanlar olarak, bulunduğumuz ülke ve şehirlerde 12 ŞUBAT 2013- SALI günü Mısır Konsolosluğu önünde toplanacağız.
SESİMİZİ YÜKSELTMEMİZE DESTEK OLUN;
ÇÜNKÜ:
- Organize katil çetelerinin, barışçıl aktivistlere yönelik saldırı /yaralama /soyma /tecavüz etme ve öldürmelerini engelleyecek önlemler alınmamasından İKTİDAR PARTİSİNİ sorumlu tutuyoruz.
- Mısır’lı kadın vatandaşların güvenliklerinin sağlanması için gereken korumanın tedarik edilmemesinden MISIR POLİSİ VE HÜKÜMET KURUMLARINI sorumlu tutuyoruz. Sadece bu değil, polisin kendisinin de cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğunu biliyoruz.
Süregelen Mısır Devrimi’nde kendi bedenlerinden ödün vererek mücadele eden cinsel saldırı mağdurları ve Tahrir’i kurtarmak için hayatlarını tehlikeye atan cesur gönüllülere desteğimizi, dayanışmamızı ve selamımızı göndermek istiyoruz.
Bu yüzden, dünyanın her yerinden insanlar olarak, bulunduğumuz ülke ve şehirlerde 12 ŞUBAT 2013- SALI günü Mısır Konsolosluğu önünde toplanacağız.
SESİMİZİ YÜKSELTMEMİZE DESTEK OLUN;
ÇÜNKÜ:
- Organize katil çetelerinin, barışçıl aktivistlere yönelik saldırı /yaralama /soyma /tecavüz etme ve öldürmelerini engelleyecek önlemler alınmamasından İKTİDAR PARTİSİNİ sorumlu tutuyoruz.
- Mısır’lı kadın vatandaşların güvenliklerinin sağlanması için gereken korumanın tedarik edilmemesinden MISIR POLİSİ VE HÜKÜMET KURUMLARINI sorumlu tutuyoruz. Sadece bu değil, polisin kendisinin de cinsel taciz ve tecavüzde bulunduğunu biliyoruz.
-
Elini kolunu sallayarak gezen taciz ve tecavüzcülerin cezalandırılması
için yaptırım uygulayacak yasaları çıkartmayarak, cinsel suçlara
tolerans gösterilmesinden GELMİŞ GEÇMİŞ TÜM MISIR HÜKÜMETLERİNİ sorumlu
tutuyoruz. Tüm cinsel saldırı türleri için sıkı ve katı kanunların
derhal yürürlüğe girmesini istiyoruz!
- Tacizci/Tecavüzcü
yerine mağdurun yargılandığı, suçlandığı, ayıplandığı Mısır toplumunda,
cinsel taciz, şiddet ve tecavüzün normalleştirilmesini /
meşrulaştırılmasını lanetliyor ve reddediyoruz.
-
Suçu ifşa etmek yerine, suça maruz bırakılan kişinin özel hayatını ve
mahremini ifşa eden sansasyonel, sorumsuz, iki yüzlü medyayı bu suçlara
ortaklıktan sorumlu tutuyoruz.
-
Protestocuları terörize etmek, Tahrir’in sembolize ettiği imajı
zedelemek amacıyla, kışkırtılıp organize edilmiş çetelerin cinsel
saldırılarına; ve Mısırlı kadın ve genç kızların kendi ülkelerinde
hergün yüzyüze kaldıkları taciz/tecavüz ve istismara karşı; TÜM
BİREYLERİ, POLİTİK PARTİLERİ, DEVRİMCİ VE OTONOM GRUPLARI DERHAL
HAREKETE GEÇMEYE ÇAĞIRIYORUZ. İnsan onuru ve özgürlüğü adına verilen
mücadelede cinsel şiddetle savaşmak ÖNCELİKLİ olmalıdır.
-
Süregelen Mısır devriminde yer alan bütün cesur kadınları ve erkekleri
selamlıyoruz! Bize azimli ve yürekli olmayı, sonuna kadar direnmeyi,
kararlılığı öğrettiniz!
SESSİZ KALMAYACAĞIZ. YIKILMAYACAĞIZ. UTANMAYACAĞIZ.
SESSİZ KALMAYACAĞIZ. YIKILMAYACAĞIZ. UTANMAYACAĞIZ.
Süregiden Mısır devrimi sırasında, cinsel terörizm Tahrir Meydanındaki kadın eylemcileri yaralamak, zayıflatmak ve aşağılamak amacıyla Mısırda organize çeteler tarafından son zamanlarda kapsamlı olarak kullanılan bir teknik.
Size,
bir kadının maruz kaldığı gerçek bir olayı anlatalım: kendisini birden
arkadaşlarından ayırılmış ve 100, 200, 300 adam tarafından çevrelenmiş
bulan bir kadını. Kıyafetleri bıçakla üzerinden yırtılırken vücudu
yaralandı, boynunu çevirip saçlarından çekerek onu zorla öpmeye
çalıştılar ve parmakları ile genital organına saldırırlarken yüzlerce el
onun vücuduna dokundu. Bu saldırı 1 ya da 2 saat sürdü ve bu sırada
kadın bir yerden başka bir yere, çamur ve lağım pisliğinin içinde
sürüklenerek götürüldü. Kadına yardım etmeye çalışan diğerleri de aynı
derecede saldırıya maruz kaldılar: adamlar elbiselerle boğarak ya da
bıçakla tehdit ederek, aynı çemberin içinde alıp kadınlara aynı korkuyu
yaşattılar. Üstelik şiddete maruz kalan kadın kaçmayı başardığında, bir
çok yer ona sığınacak bir yer önermeyi dahi reddetti… Çünkü şimdiye
kadar, toplumun gözünde, O bu suçun sorumlusuydu, saldırganlar değil.
Toplumun gözünde, O utancın simgesi olarak görülüyordu, onu susturmaya
çalışanlar değil.
Cinsel
taciz/saldırı/şiddet son 10-15 yıldır Mısır toplumunda gittikçe daha da
kabul edilebilir hale geldi, öyle ki bugün bunun en korkunç boyutuna,
politik bir sindirme aracı olarak uygulandığına tanık oluyoruz. Aslında,
kadın eylemcileri susturmak için cinsel tacizin kullanılması
konusundaki ilk örnek bu değil: daha “Kara Çarşamba” olarak anılan 2005
Mayısında, Mubarek’e oldukça geniş başkanlık güçleri bahşeden anayasal
değişikliklere karşı olan kadın eylemcileri dağıtmak için görevliler
protesto sırasında cinsel tacizi bir yöntem olarak kullanmışlardı.
Güvenlik görevlileri ve polis büyük ölçüde tacizi desteklerken ve pasif
bir şekilde beklerken, eylemcilere yönelik saldırılar kaydedilmiş,
kamulaştırılmış ve yaygın bir şekilde medyada dolaşıma sokulmuştu.
Tahrir
Meydanındaki bu mezalim karşısında inisiyatiflerden oluşan bir grup
Cinsel Taciz/Saldırı Karşıtı Harekat’ı –Mısır’da cinsel şiddet üzerine
çalışan farklı inisiyatiflerin ve bağımsız gönüllülerin ortak çabasıyla
oluşturulan– ve genç Mısırlıların olay yerinde karşılaştıkları cinsel
saldırılarla mücadele etmek için bir araya gelip kendilerini eğittikleri
Tahrir Koruyucusu adlı oluşumları kurdular. Bu oluşumlarda aynı zamanda
saldırılara maruz kalan kadınların durumları da takip ediliyor.
Gerçekleştirdikleri harekatlar sırasında kendilerinin de saldırıya
uğradıkları gerçeğinin yanında, bu gruplar saldırıya maruz kalmış birçok
kadının kurtulmasında oldukça başarılı oldular. Gönüllülerinin sayısı
giderek artarken mücadeleleri bitmek tükenmek bilmiyor.
Mısır devriminin ikinci yıldönümü olan 25 Ocak 2013 tarihinde Cinsel Taciz/Saldırı Karşıtı Harekat’a
(OpAntiSH) gün içinde 19 vaka bildirildi ki bildirilmeyen vakalar da
düşünüldüğünde bu sayı daha da yükselebilir. (Mısır’da SMS yoluyla
cinsel taciz/saldırı olaylarının anonim bir şekilde anında rapor
edildiği ve böylelikle bir ülke haritası çıkarılması için çalışan bir
proje. Daha detaylı bilgi için http://harassmap.org/ main?l=en_US)
Fakat
yeniden teyit etmek gerekirse, her ne kadar Tahrir Meydanı kadınlara
karşı cinsel saldırının en uç tarif edilemez halini görse de, cinsel
şiddet Mısır’da kadınların gündelik hayatını etkileyen bir salgın haline
gelmiş durumda. Mısır Kadın Hakları Merkezi tarafından 2008 yılında
yapılan bir araştırmaya göre Mısırlı kadınların % 83’ü cinsel şiddete
maruz kaldıklarını ifade etmiş, bunların % 50’si ise gündelik olarak
maruz kaldıklarını söylemiş. Üzücü bir şekilde, HarassMap’e 1 genç
mağdurlar tarafından çok fazla sayıda olay bildirilmiş, hem onların
raporlama sistemlerine hem de gönüllüler tarafından. Okul çağındaki
kızlar ve oğlanlar sıklıkla öğretmenleri, sınıf arkadaşları, doktorlar,
taksi şoförleri ve hatta aile üyeleri tarafından ellenerek ve önlerinde
mastürbasyon yapılarak ve hatta cinsel saldırıya maruz kalarak cinsel
şiddetle karşılaşıyorlar. En tehlikelisi de, cinsel saldırıya tanık olan
herhangi bir görgü tanığının saldırıyı durdurmak için müdahale
etmemesi. Tam tersine, cinsel saldırıya sebep olduğu gerekçesiyle
saldırıya uğrayan kişiyi suçlayıp saldırganı desteklemesi. Bununla
birlikte, önceki ya da şimdiki hükümet tarafından saldırganın hukuki bir
sonuçla karşılaşmasını sağlayacak ve bu salgına son verecek herhangi
gerçek bir çaba da gösterilmedi, bu yüzden de HarassMap’in bu sorunun
üzerine giderek cinsel şiddetin toplumsal kabulüne son vermeyi
amaçlıyor.
OpAntiSH’nin yakın zamanda yayınladıkları bir videoda dedikleri gibi:
“Sessiz kalmayacağız. Yıkılmayacağız. Utanmayacağız”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder